Kutsal Kitap’ın ayetlerine dayanan bir hesaplama MÖ 4026’yı Adem ve Havva’nın yaratılış yılı olarak gösterir. İnsanlık tarihinin başlangıcı da Adem ve Havva’nın yaratılış yılı (MÖ 4026) olarak kabul edilir. İnsan varlığının yaşamını ve travmatik yaşantılarını somutlaştıracak olursak 1.000 parçalı Puzzle’a benzetebiliriz. İlk puzzle parçası adem ve havvanın yaratılış yılı dönemini temsil etmektedir. Her puzzle parçası bir sonraki puzzle parçası ile uyumlu olmak zorundadır. Uyumlu olmadığı zaman insan yaşamında derin boşluklara sebep olur. Derin boşlukları bir sonraki puzzle parçası tamamlamak için görevlendirilir. İnsanın doğayı keşfetmesi, araştırması ve doğayı anlamdırması için vahşi canlılarla mücadele etmesi gerekir. İnsan varlığının tarihinin başlangıç dönemlerine ait puzzle parçasını temsil ettiği insanların doğayla uyumlu olması ve vahşi canlılarla mücadele etmesi için saldırganlık dürtülerine ve içgüdüsel davranışlarına sahip olması gerekir. Gücünün yettiği vahşi canlılarla mücadele ettiği alanlarda hayatta kaldığı zaman puzzle parçasının yarısını temsil etmiş olur. Hayatta kalma mücadelesini insanlığın evrim tarihine uyarlamaya başladığında ise diğer yarısını temsil etmiş olur ve puzzle’n parçası olmayı başarmış demektir. 1.000 Puzzle’n tamamlanması dünyanın sonuna kadar devam edecektir. Puzzle parçalarını temsil eden insanlık tarihinin bir döneminde gerçekleşen yaşamların ve travmatik yaşantıların bastırılması, tamamlanmamış (duyguları, düşünceleri ve davranışları) boşlukların oluşması, büyümesi bir sonraki puzzle parçasında büyük sorunlara sebep olacaktır. Tamamlanmamış boşluklara sebep olan puzzle parçası (insanlık tarihinin bir dönemi) baş etme yöntemi ve hayatta kalma mücadelesi kavramlarında bir sonraki parçaya yaşantı mirası kılavuzunda tecrübelerini yazarak aktarımı gerçekleştirecektir.
Bu sebepten dolayı insan toplumunun şu andaki yaşamları, travmatik yaşantıları ve hayatta kalma mücadelesi yönteminin temel kaynağında yaşanan sorunun araştırılması, keşfi ve anlamlandırması yaşantı mirası kılavuzuna bakarak tespit edilir. Tamamlanmamış boşluğun tamamlaması için yeni dünya’ya adapte olmak ve yeni dünyanın içerisinde yer alan kavramlara hakim olmak gerekir. İnsan Türlerinin yaşamlarına ait hayatta kalma mücadelesi yöntemi farklı olsa da ilk insan türü olan Homo habilis türü ile modern dünyada yaşayan homo sapiens türünün DNA’sı ve Genetiği aynıdır. Homo Hablis türünün homo sapiens türüne kadar olan insan türlerinin bir sonraki insan türüne dna ve genetik aktarımın yanı sıra yaşantı mirası kılavuzu verilir. Bir insanı doğaya tek başına bıraktığımız zaman ister yeni doğmuş bir bebek olsun isterse de küçük bir çocuk olsun. Yaşantı mirası kılavuzunda bu insanla olan ataların hayatta kalma mücadelesi ve psikolojik sorunlarla baş etme yöntemleri var olduğu için bu insanın atalarının yaşantısıyla uyumlu ve mükemmele yakın tercihlerde bulunarak hayatta kalmayı başaracaktır. Hayatta kalma mücadelesi zorlu bir mücadele olacağı için şehir yaşantısına uyum sağlamakta zorlanacaktır. Şehir yaşantısında yer alan insanların dillerini, kültürlerini cinsiyetlerini, ırklarını anlamak ve anlamlandırma konusunda zorluk yaşayacaktır. Bu durumu en güzel anlatan iki film önerisi yapacağım. İlki “Pi’nin Yaşamı” adlı filmin konusu tam olarak bunu anlatmaktadır. İkincisi ise “Yeni Hayat” adlı filmin de konusu tam olarak bunu anlatmaktadır. İki filmin ortak konusu Hayatta kalma mücadelesinin yaşantı mirası kılavuzunda yer almasıdır. İki filmi izlerseniz bu konuyu daha iyi pekiştirirsiniz. Yaşantılarınızda var olan ve sizin yaşamınızın dönüm noktası sayılacak kavramların aslında ataların yaşadığı tamamlanmamış duygular ve olumsuz düşünceler döngüsünün çözümü için sorun olarak sizin karşınıza çıkacaktır. Güçlü kaynaklarınız ve kavramlarınız olduğu zaman yaşantınızı bu kavramların üzerine inşaa edeceksiniz. Atalarının yaşadığı olumsuz düşünceler döngüsü ve tamamlanmamış duyguların üzerine oluşmuş yaşamın anlamı olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikoloji kavramı üzerine tamamlanmamış duygular ve olumsuz düşünceler döngüsü dördüncü nesil ata da oluşmuş ve tamamlanmamışsa dört nesil sonrasındaki neslin güçlü kaynakları bunu tamamlamak için bilinçaltı kavramları tarafından yönlendirilir. Psikoloji kavramının içerisindeki sorunlu kavramların psikoloji ile bağlantılı alanlarda tercihler ve yönlendirmeler olacaktır. Bu sebepten dolayı bilinçaltı kavramlar tarafından yönlendirme yapılan ve güya bilinçli seçtiğimiz meslekler, seçtiğimiz eşler, seçtiğimiz alanlar, seçtiğimiz hobiler, seçtiğimiz fobiler, seçtiğimiz yaşantılar, seçtiğimiz travmalar, seçtiğimiz duygular kavramların (öfke, mutluluk, korku, tiksinme, şaşkınlık ve üzüntü.) hepsi yaşantı mirası kılavuzunda ayrıntılı olarak anlamlandırılmıştır. Her olayın başlama kaynağı olduğu gibi her düşünce ve duygunun sonucunda gerçekleşen davranışın bir kaynağı bir bağlantısı vardır. Bilinçaltında yer alan kavramların anlamı ve yönlendirmesi çok güçlüdür. Yaşamındaki tercihlerini bilinçaltı kavramları tarafından gerçekleştirildiği için gerçek olan özgür irade kavramı da bu sayede güya özgür irade kavramına dönüşmüş olacaktır. Hiçbir tercihin özgür irade ile yapılmadığı için sahip olduğun kavramların hepsinin bir sahibi vardır. Bu kavramların sahibinin araştırılması ve keşfi travmatik yaşantıların içerisinde yer alan kavramlarda gizlidir.
Yaşamın ve yaşantının anlamı bilinçaltı kavramlarda gizlidir..!
Psikolog Enes Furkan Ay