Korku gerçek ya da hayali tehlike karşısında hissedilen ve canlının kendisini korumasına yaran en temel duygulardan biridir. Kelimenin kökeni de “korumak” fiilinden gelmektedir.
Gerçekçi yani işlevsel korku bizim hayatta kalmamızı sağlar. Havlayan bir köpekten uzaklaşmak, çok yüksekten kaçınmak ya da derinliğini bilmediği suya girmemek bu tür korunmaya örnektir. Gerçekçi olmayan, üretilmiş korkuya ise vampir, canavar, hayalet iyi birer örnektir.
Çocukların korku duygusunu en yoğun yaşadıkların dönem 3 ile 11 yaş aralığıdır. Çünkü bu dönemde çocuklar hayal ile gerçek arasındaki farkı tam olarak bilemezler. Üç yaş civarında genellikle doğa olaylarından, kişi ve nesnelerden korkan çocuk 5 yaşından itibaren daha çok karanlık ve hayvanlardan korkmaya başlar. İlerleyen yıllarda korkulara hayali varlıklar, oyun, çizgi film ya da filmlerin korkutucu karakterleri eklenir. 11 yaş tamamlandıktan sonra korkular yetişkinlerinkine benzemeye başlar.
Çocuklarda sık görülen korkulardan biri de deniz korkusudur. Çocuklar doğuştan suya alışıktırlar ve çoğu bebek suyla oynamaktan zevk alır. Yıkanırken yaşanan kötü bir olay, gözün yanması, ağıza, buruna su kaçması, nefessiz kalma korkusu, anne ya da babanın yıkanma konusundaki aşırı baskısı gibi nedenler deniz korkusunun da habercisidir. Sudan çekinen çocuğa deniz çok büyük ve ürkütücü gelebilir.
DENİZ KORKUSU OLAN ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞMALI?
- Çocuğunuzu suya veya denize sokarken aceleci davranmayın olabildiğince sakin kalın ve sabırlı olun. Aceleci tutumunuz, hatalı bir adımınız işinizi daha da zorlaştıracaktır. Bırakın çocuk ortama ayak uydurana kadar deniz kenarında, kumda oynasın. Ona bir mesaj vermeden siz kendinizi suya bırakın ama keyfini çıkarın. Hatta bu durumda çocuğunuzla ilgilenmeyin, o zaten radarlarını açmış sizi ve sizin tepkilerinizi izliyor olacaktır. Davranışlarınız sözleriniz daha etkilidir.
- Çocuk korktuğunda sert tepki göstermeyin. Genellikle korku duygusu ortaya çıktığında ailelerin ‘erkek çocuk korkar mı, koskoca adam olacaksın’ gibi sözleri korkuyu azaltmaz, aksine besler. Korkularından dolayı çocuğu ayıplamamak, utandırmamak, alay etmemek gerekir.
- Aşırı koruyucu bir tutum sergilemeyin. Aşırı korunan çocuk “demek ki etrafta tehlike var” diye düşünür.
- Korkunun üzerine gitmek fikri çocuklar için geçerli değildir. Çocuk korktuğu şeye yavaş yavaş alıştırılmalıdır. Örneğin denizden korkan bir çocuğun önce uzaktan denizi ve deniz kenarında oynayan çocukları izlemesine imkan verilmelidir. Daha sonra çocuğun önce deniz kenarında oynaması, sonra ayaklarını ıslatması ve yavaş yavaş denize girmesi sağlanmalıdır.
- Çocukların korkuları asla onlar üzerinde bir disiplin aracı olarak kullanılmamalıdır. Anne babanın tehdit amaçlı “Böyle yapmaya devam edersen ben de seni denize sokarım” sözü var olan korkuyu iyice derinleştirir.
Deniz korkusu çocuğunuzun genel yapısı hakkında önemli ipuçları barındırır. Bu durum çocuğunuzun başka korkular karşısında da duyarlı olacağının bir göstergesidir. Çocuklarının sağlıklı bir psikolojik gelişim göstermelerini arzu eden ebeveynlerin çocuk korkularını çok iyi tanımları gerekmektedir. Bu yaşlarda çocuklar korkularla nasıl baş edileceğini bilmezler. Zira kreşe ve okula başlayamama, kendi odasında kalamama, dışkı tutamama, kekeleme, alt ıslatma, öfke, takıntılar, tikler, tırnak yeme gibi birçok sorunun altında korkular vardır. Korku yoğun ve sürekli yaşandığında kişilik gelişimine ciddi zararlar verebilir.
KORKUYLA BAŞA ÇIKMADA ETKİLİ 10 ADIM
- Çocukların izlediği çizgi filmlere, filmlere, bilgisayar oyunlarına hatta haberlere karşı anne ve babalar son derece dikkatli olmalı. Korkutucu şeyler çıktığında ekranın hemen kapatılması gerektiğini mutlaka öğretin.
- Çocuk bir hata yaptığında hemen bağırmayın, korkutmayın, tehdit etmeyin. Yaşına ve gelişimine uygun yaptırımlar uygulayın. Ama doğrusunu da mutlaka gösterin.
- Çocuklar bu dönemde gerçek ile hayali ayırt edemezler. Size gerçekçi gelmeyebilir ama çocuğunuzun mutlaka bir sebebi vardır. “Öyle bir şey yok!” demeniz etkili bir yöntem değildir.
- Onun hayal gücüne saygı duyun ama olabildiğince de gerçekçi olun. 4 yaşından itibaren hayal gücünün artması ile korkuların artması paraleldir. Bu dönemde daha iyi gözlemci olmaya çalışın.
- Evinin, odasının, anne ve babasının yanının en güvenli yerler olduğunu ara ara hatırlatın.
- Yapabileceği, becerebileceği işleri kendi başına yapmasına müsaade edin ki bu zevki yaşasın. Hataların doğal olduğunu ve her insanın yapabileceğini onunla paylaşın. Bu çocuğun cesaretini artırır.
- Spor yapmalarını sağlayın. Çocuklar bedensel olarak güçlü hissettiklerinde psikolojik olarak da güçlü hissederler.
- Yaşadığı her soruna müdahale etmeyin, onun neler yapabileceğini gözleyin, biraz bekleyin, problem çözme becerilerinin ortaya çıkmasına fırsat verin ki özgüveni artsın.
- Onu güçlü hissettiren bir oyuncak, takı, fener ya da bir kostüm tahmininizden çok işe yarayabilir.
- Çocuklar ısrarla hayali varlıkların gerçek olduğunda ısrar ediyorlarsa, gece kendi başlarına yatmada, tuvalete gitmede ya da odalara gitmede sorun yaşıyorsa, sizin söyledikleriniz etkili olmuyorsa mutlaka bir uzmana başvurun.