Çocuk anne karnındayken uyuyor mu, uyanık mı? Bilim insanları da tıpkı sizin gibi bu sorunun cevabını çok merak ediyor. Çünkü insanoğlunun uykusu hakkındaki çekirdek bilgi burada yatıyor. Amerika Fizik Enstitüsünün (AIP) konu hakkında 2009 yılında yaptığı araştırma çok ses getirdi. Bulgular 7 aylık bir bebeğin günün neredeyse %80’ini uykuda kalanını ise uyanık geçirdiğine işaret ediyor. Uyku evresinde ise hızlı göz hareketlerinin olması bizim gibi rüya gördüklerini düşündürüyor. Ancak tüm bu çalışmalara rağmen anne karnındaki bebeklerin (elektrot takılamadığı için) uyku döngüleri hakkında bir bilgimiz yok. Olsaydı uyku sorunlarının kaynağı hakkında da çok ciddi veriler olurdu.
Her ne kadar kalitesi daha önemli olsa da yaşa göre değişen ortalama bir uyku saati vardır. Yeni doğan bebeklerin günlük uyku ortalaması 14-16 saattir. 1 yaş civarında uykular gecede yoğunlaşmaya başlar. 3 yaşa gelindiğinde gündüz uykusu artık azalarak sonlanmaya başlar. Büyüme devam ederken uyku süresinde ve ihtiyacında azalma görülür, ergenlik ve yetişkinlik döneminde uyku saatleri 7-9 saat aralığına yerleşir.
Sağlıklı bir uyku çocuk gelişiminin en temel besin kaynağıdır. Çünkü sağlıklı uyku bedeni, zihni ve duyguları besler. Uyku bozukluğu yaşayan çocukların kapısını ise önce ruhsal sorunlar çalar. Kaygı bozukluğu, öfke sorunları, depresyon, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, otizm spektrum bozuklukları bunların başında gelir. Reflü, ağrı, alerji, astım da uyku bozukluğundan en çok etkilenen tıbbi sorunlardır. Öğrenme, dikkat ve hafıza sorunları ise uyku bozukluğundan etkilenen zihinsel boyutu içermektedir. Uyku bozuklukları çocukta kısır bir döngüye neden olmaktadır. Uyku bozuldukça duygusal, zihinsel ve tıbbi sorunlar artmakta, duygusal, zihinsel ve tıbbi sorunlar arttıkça da uyku bozulmaktadır. Bunun etkisini çok iyi bilen klinisyenler entegratif tedavi kapsamında sağlıklı bir uykuyu mutlaka göz önünde bulundururlar.
Peki, çocuklarda en sık görülen uyku sorunları hangileridir?
UYKUSUZLUK (İNSOMNİA)
Özellikle 2-6 yaşlar arında yoğunlaşan bir uyku sorunudur. Çocukların yaklaşık %30’unda görülür. İlk göze çarpan neden bu yaş aralığındaki çocuğun hareketliliğidir. Hareketli çocuklar uykuya dalmada zorlanabilir ya da uykuya direnebilirler. Hiperaktivitesi olan çocuklarda bu oran daha da fazladır. İkinci neden ise korku ve kaygılardır. Korktuğunu, yalnız yatamadığını söyleyerek anne baba ile yatmak isteyebilir, pamuk bir oyuncak ya da yastık gibi uykuya geçişi kolaylaştıracak bir eşyaya sarılabilir ya da parmak emme ile rahatlamaya çalışabilirler. Gün içinde telefon, tablet, bilgisayar, Tv gibi cihazların ışınlarına aşırı maruz kalma, huzursuz ev ortamı, baskıcı ebeveyn tutumları ve terk edilme korkusu uykusuzluk sorununu artırmaktadır.
GECE TERÖRÜ
Uyku terörü olarak da bilinir. Çocuk gecenin bir yarısı çığlık atmaya başlar. Çığlık atamaya ağlama, kalp hızı ve genişlemiş gözbebekleri eşlik eder. Genellikle yatakta oturur vaziyette yaşanır. Bakışları bir noktaya odaklıdır, sizi görmüyor ve duymuyor gibidir. Ortalama 2-3 dakika sürer. Uykunun derin safhasında olduğu için sabahleyin genellikle hatırlanmaz. 18 aylıkken başlayıp 6 yaşa doğru kaybolması nedeniyle merkezi sinir sisteminin yeterince gelişmemesine bağlanmıştır. Bu yaş aralığındaki çocukların neredeyse yarısında görülür.
Ebeveynlerin ilk bilmesi gereken bu durumun birçok çocukta yaşandığı ve mutlaka bir sorun olduğu anlamına gelmediğidir. Bilinmesi gereken diğer bir konu da çocuğun uyandırılmaması gerektiğidir. Çünkü çocuk o an derin uyku fazındadır. Aşırı yorgunluk gece terörünü artırdığı için dikkat edilmelidir.
KABUS
Yürümeye başlayan çocuklar hayal gücünü gerçeklikten ayırt etmede zorlanırlar. Bu dönemde rüyalar gerçek sanılır. Kâbusların ilk ortaya çıkışı bu şekilde olmaktadır. Çocukların 3’te 1’i kâbus görür ve en kötü kâbuslar 6 yaş civarında ortaya çıkar. Gece teröründen farklı olarak kâbuslar günlük hayattan daha çok etkilenir. Kavga eden ebeveynler, baskı yaratan tutumlar, ayrılık korkusu, arkadaşlık sorunları ve korkutucu ekran görüntüleri kâbusları ciddi oranda tetiklemektedir. İyi haber ise yaş ilerledikçe kâbusların azalmasıdır. Uyku bozuklukları içinde bir uzman desteğinden en çok fayda görülenidir kâbuslar.
UYURGEZERLİK
Erkeklerde daha yaygındır. Gecenin ilk yarısında çocuk yataktan kalkar. Bazen karmaşık, her zaman aynı şekilde tekrarlanan bir etkinlik içine girer, sonra tekrar yatar, uykusuna devam eder. Sabah hiçbir şey hatırlamaz. En basit şeklinde gözler açılır ve yataktan kalkmaya çalışır. 6-12 yaş aralığındaki çocukların %15’inde görülür. Rüyasız uyku döneminde görülür. Ebeveynlerin bu dönemde yapması gereken en önemli şey güvenlik tedbirlerini artırıp olası yaralanmaları ve kazaları önlemektir. .
UYKU APNESİ
Uyku apnesi gittikçe yaygınlaşan bir sorundur. Ara sıra duraklamalarla olan horlama, nefes kesilmesi, uyku bozulması en sık görülen belirtilerdir. Bademcikleri genellikle büyüktür. Uyku apnesi olan çocukların çoğunda obezite ve/veya alerjik bir hastalık vardır. Bununla beraber anormal büyüme ve gelişme, idrar kaçırma, davranış ve öğrenme problemleri, uykusuzluk, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bu çocuklarda daha yaygındır. Neyse ki tıbbi tedaviler başarılı sonuç vermektedirler.
ÇOCUKLARIN SAĞLIKLI UYUMASI İÇİN ÖNERİLER
- Öncelikle uygun çevresel şartların sağlanması sağlıklı bir uyku için önemlidir. Çünkü uyku yapısı gereği dinginliği sever. Sessizlik, sakinlik, karanlık, uygun bir zemin, alt temizliği ve uygun bir hava sıcaklığı uykuya geçişi ve uzunluğunu etkiler.
- Yaşına göre uygun ve yeterli bir beslenme önemlidir.
- Çocukların geçiş dönemlerinde bazı uyku eğitimleri ve yöntemleri etkili olmaktadır.
- Telefon, tablet, bilgisayar ve televizyon gibi cihazların bebekten olabildiğince uzakta olması, ilerleyen yaşlarda da gün içinde sınırlı süre kullanımı uyku kalitesi açısından oldukça önemlidir.
- Gün içinde doğada yeterince vakit geçiren, toprak ve suya sık temas eden, hareket ihtiyacı karşılanan çocukların uykuları daha sağlıklıdır.
- Uykuya geçiş için anne ve baba tarafından zorlanan çocuk uykuya direnir. Bu konuda olabildiğince yumuşak geçişler yapmak uyumayı kolaylaştırıcıdır.
- Bebeklik döneminde anne ile huzurlu ve keyifli zaman geçirmek, güvenli bağlanma sağlıklı bir uyku için neredeyse bir anahtar işlevi görmektedir. İlerleyen yıllarda evde devam eden huzur ve sevgi ortamı çocuğun sağlıklı bir uyku için son derece önemlidir.