HİPNOZA YATKIN MISINIZ?
Hipnoz tam anlamı ile uyku hali değil, uyku ile uyanıklık arasında olup, telkin almayı kolaylaştıran bir ruh halidir. Bilinçli olarak yapılan bir hipnoz sırasında, birey terapistin söylediği her şeyi duyar ve kendi düşüncelerinin de farkındadır. Hipnoz halinden çıktıktan sonra da her şeyi hatırlar. Hipnoz, meslek hayatının başlarında Freud’un terapilerinde sıklıkla kullandığı bir yöntem olmuştur. Hipnozun kullanımı konusunda yıllar içerisinde soru işaretleri oluşsa da günümüzde gelişen uygulama yöntemleri sayesinde oldukça kullanışlı hatta bazı durumlarda ‘’hayat kurtaran’’ bir terapi yöntemi haline gelmiştir. Hipnozun kullanım alanı oldukça geniş olup bilinçdışı dediğimiz (halk dilinde bilinçaltı) alana bastırma ve savunma mekanizmalarının etkililiğini azaltarak ulaşmayı amaçlar.
HİPNOZA NEDEN İHYİYAÇ DUYARIZ?
Hayatımız boyunca yaşadığımız sayısız travmatik olay vardır. Travmatik olayların etkileri her zaman gözle görünür düzeyde olmayabilir ya da hayatımız içerisindeki bazı davranış örüntülerimizin travmatik olaylarla ilgili olabileceği fark edilmeyebilir. Bunlar dışında, direkt travmatik olaylarla bağlantılı durumlar da yaşayabiliriz. Bahsedilen etkilerin tedavisi bazen kolay olmaz. Savunma mekanizmalarımız, bilinçlilik halimiz, hissettiklerimiz ya da yaşadıklarımızı saklama eğilimlerimiz tedavi sürecini etkileyen faktörlerdir. İşte tam da burada ‘Hipnoz’ başvurabileceğimiz bir yöntem haline geliyor. Hipnozun kullanılması tedaviyi olumsuz etkileyen örüntülerin görece etkililiğinin azalmasına neden olur. Böylece birey terapistiyle rahat bir iş birliği sağlar.
HİPNOZA KİMLER GİREBİLİR?
Etrafınızda ‘’ben asla hipnoza girmem’’ diyen tanıdıklarınız vardır mutlaka. Bunu söyleyen kişilerin klinik gözlemlerde en kolay hipnotize olan kişiler olduğunu biliyor muydunuz? 😊 Şunu da gözden kaçırmamak gerekiyor; eğer etrafınızda yukarıdaki cümleyi ifade eden kimse yoksa bu kişi siz olabilir misiniz?
Genel anlamda hipnoza giremez diyebileceğimiz kimse yoktur. Terapi sürecinin gidişatına göre herkese uygulanabilir bir yöntemdir. Bu kararı terapist ve danışanın iş birliği içerisinde verirler.
Hipnozun tehlikeli ve girilince çıkılamayan bir yöntem olduğunu düşünen insanlar da mevcut. Hipnoza girip çıkamama gibi bir durum söz konusu olamaz. Hipnozdayken ve sonrasında birey tüm konuşulanları ve yaşananları zaten hatırlar durumda olacaktır.
Dikkat edilmesi gerekilen en önemli nokta şudur; hipnoterapi esnasında danışanın derinlerinde var ettiği birtakım duygulara doğru şekilde temas edilemezse danışan için terapiye gelmeden önceki ruh haline kıyasla daha yıkıcı bir etki yaratabilir. Hipnoterapi yapan terapistin hipnoterapi alanında gerçekten deneyimli olması dikkat edilmesi gereken en önemli husustur.
Psikolog
Hasan GÜNEŞ