Ergenlik döneminde duygusallığın ön planda olduğu romantik ilişkiler daha çok anlam kazanır. Ergen kimlik oluşumuyla birlikte kadın ve erkek bedenini ve hormonlarını fark eder. Bu farkındalıkla duygusal ilişkiler daha önemli hale gelir.
Romantik ilişkilerin birinci plana alındığı bu dönemde, aile içi ilişkiler ikinci plana alınabilir. Genç bedenini ve isteklerini keşfettiği bu süreçte, romantik ilişkilere daha fazla vakit ayırabilir. Bu dönemsel ve beklenen bir durumdur.
Gencin aileyi ikinci plana alsa da aile ile ilişkisi devam eder. Gizli bir bağlanma şeklinde devam eder. Ailenin yaklaşımı ve aile üyelerinin bağlanma şekilleri, ergenin romantik ilişkilerinde belirleyicidir.
Güvenli bağlanma sağlanan ve daha az kriz yaşanan ailelerde ergenin duygusal ilişkilerinin sağlıklı olduğu görülür. Esnek ilişkiler kurabilirler. İlişki süreçleri daha kolay ve sürdürülebilir olur. İlişkilerinde yaşanması muhtemel sorunlara daha çözüme yönelik yaklaşabilirler.
Aile içinde iş birliği ve çatışmanın daha az olması halinde de gençlerin ilişkilerinde zorbalık ve şiddete başvurma oranının daha az olduğu gözlenir.
Ebeveyn bu dönemde gencin artan romantik ilişkilerine kabul edici ve çözüm odaklı yaklaştığında süreç daha kolay atlatılabilir. Böylece katı sınırlar ve keskin kurallar yerine sağlıklı denetim ve makul otorite figürü oluşturulabilir. Bu kabul ortamında yetişen ergenden riskli ve sağlıksız cinsel deneyimlere daha az başvurması beklenir.
Ergenlik dönemindeki romantik ilişki deneyimleri, yetişkinlik romantik ilişki deneyimleri ile doğrudan ilişkilidir. Ergenlik döneminde başarılı ve sağlıklı ilişkiler kurabilen ve bu süreçte ebeveyni tarafından koşulsuz desteklenen gencin yetişkin ilişkilerinin de sağlıklı olması beklenir.
Ergenlik dönemi ve döneme özgü ilişkisel süreçlerde birtakım krizler yaşıyorsanız bir uzmandan destek almanız sürecin olumsuz etkilerini hafifletecektir.
Uzman Klinik Psikolog
Canan AKAR
DUYGUSAL İLİŞKİLER HAKKINDA VİDEOLARIMIZ