ATİPİK OTİZM
Atipik Otizm Nedir?
Otizm belirtilerine sahip ancak otizm tanısı konacak kadar yeterli kriterlere sahip olmayan çocuklara verilen tanıya “Atipik Otizm” denir. Atipik otizmde geç konuşma, iletişimde güçlük, oyun kurmada zorlanma, tekrarlayıcı davranışlar/konuşmalar görülebilir. Bu belirtiler ya geç yaşlarda ya da tanı konulmasını geciktirecek şekilde az görülebilir. Peki, atipik otizm tanısı konulduktan sonra ailede neler olabilir?
Atipik Otizm ve Aile Eğitimi
Çocuklarına atipik otizm tanısı konulan aileler üzüntü, endişe ve korku yaşayabilirler. Hatta durumu inkâr edebilirler. Bu durumu “Bizim oğlumuz/kızımız geç öğreniyor ama öğreniyor.”, “Büyüyünce hiçbir şeyi kalmaz.”, “Zaman geçtikçe her şey düzelecek, biraz daha beklemeliyiz.” diye adlandırabilirler. Ancak durum ne yazık ki öyle değildir. Aileler, bunu kabul etmediğinde çocuklarına daha büyük zarar verebilirler. Çünkü tanı konulduktan sonra ailelere büyük görevler düşmektedir.
Neler Yapılabilir?
Uçakta herhangi bir aksi durum olduğunda “Maskeyi önce kendinize ardından çocuğunuza takın.” derler. Bu durumu da ona benzetecek olursak ailelerin önce kendilerinin iyi olması gerekir ki çocuklarına yardımcı olabilsinler. Bunun içinde psikolojik destek alınabilir. Bununla beraber atipik otizmli çocuğu olan diğer ailelerin bulunduğu destek gruplarına katılabilirler. Bu da hem aileleri yalnız hissetmemelerini sağlayacak hem de ailelerden yeni şeyler öğrenebilmelerini sağlayacaktır.
Durumu kabullenen aileler, uzman yardımıyla beraber psikoeğitsel terapiler alarak iyi bir takip sürecine başlamalıdır. Çünkü çocuğun varsa davranış problemlerini azaltma, göz temasını arttırma, sosyal becerilerini ve oyun becerilerini geliştirici çalışmalarla çocuk kendini daha iyi ifade edecektir. Süreçte aile katılımı çok önemlidir.
Bu tedavi süreci boyunca çocuk desteklenmeli ve bu destek hissettirilmelidir. Çocuğunuzun zararsız ancak rutin ve tekrarlayıcı davranışları olabilir ve buna müsaade edilebilir.
Uzman Psikolog
Serra Nimet ESENCAN
ASPERGER
Otizm spektrum bozukluğunun bir alt tipidir. Aspergerli çocukların sosyal ilişkilerde zorlandıkları, takıntılı düşünce ve davranış kalıpları sergiledikleri bilinmektedir. Bu çocukların çoğunlukla üstün akademik becerilere sahip oldukları gözlenir. Jest ve mimikleri anlamakta zorlanırlar. Spesifik ilgi alanları vardır ve genellikle bu ilgi alanları üzerinden çevreleriyle iletişim kurmaya çalışırlar.
Belirtiler genellikle 5-9 yaşları arasında gözlenir. Karşılarındaki kişiyle diyalog sürdürmekte zorlanırlar, iletişim yöntemleri genellikle monolog şeklindedir. Konudan bağımsız olarak kendi ilgi alanlarından bahsederler ve bu konuyla ilgili saatlerce konuşabilirler. Yüz ifadelerini ve duyguları anlamakta zorlanırlar. Göz temasları azdır. Bir şey anlatırken yüz ifadeleri genellikle konudan bağımsızdır. Konuşurken seri ve duygusuz bir ifade içerisinde oldukları gözlenir. Seslerini kontrol etmekte güçlük çekerler. Motor becerilerde aksaklıklar gözlenir ve sık sık koordinasyon sorunlarını yaşarlar.
Uzman Klinik Psikolog
Deniz KURT