BOŞANMANIN ERGENDE ETKİSİ
Boşanmanın ergen için zor bir süreçtir olması alışılmış düzenin değişmesinden kaynaklanır. O güne kadar kötü de olsa bir düzene sahip olan yetişme tarzı değişim göstermektedir. Bu değişim hem ergen hem de anne/baba için bilinmezlik içerir.
Ergenin gözünde boşanma;
- İki ayrı evde tek bir yaşam sürdürme
- Bir ebeveyne karşı özlem/suçluluk
- Doğduğundan beri bir olarak algılaması beklenen anne/baba arasındaki kopma (Burada ilişkilerle ilgili hassas olan ergen, ilişkilerin bitebileceğine dair ciddi bir yüzleşme yaşar)
- Bir tür fırsat/kurtuluş
şeklinde farklılaşabilir.
Bu dönemde bir çocuk karar açıklanırken soyut dönem ve zihin gelişimini tamamlamış olacağı için süreci daha kolay kavrayabilir. Kararın sebeplerini de anlaması daha kolay olabilir.
Fakat ergenlik aynı zamanda ilişkiler ve ben kavramının da şekillendiği bir dönemdir. Bu dönemde ergen boşanma kararı karşısında değişken tepkiler verebilir. Hassas davranılmalı, süreci birlikte yönetme yoluna gidilmeli ergene de boşanmaya ilişkin fikirleri sorulmalıdır.
Ergenle boşanma süreci yürütürken;
- Ergenin sürecin geneli ile ilgili bilgilendirilmesi önemlidir. İstediği taktirde aşama aşama boşanma kararı tarafları anlatılabilir. (Bu süreçte Anne/Baba’nın suçlayıcı bir tavır sergilemesi önemlidir.) Böylece ergen sağlıklı bir şekilde ilişkilerin sonlanabileceği anlayabilir.
- Boşanma krizleri gizlenmelidir. Kendi dönemine özgü krizlerle mücadele eden ergen kavga ve gerginliklerden uzak tutulmalıdır.
- Boşanma sürecinin ebeveynleri kapsadığı bu süreçte ergenin herhangi bir ebeveyninden vazgeçmesi gibi beklenmemeli ve anne/baba ve çocuk ilişkisinin her zaman devam edeceği ifade edilmelidir.
- Boşanmadan daha az etkileneceğini düşünerek yapılan tavizler ve sınır ihlalleri ergenin daha mutlu olmasına değil, ileride daha çok kriz yaşamasına sebep olacaktır.
Ebeveynler ve ergen bireyin süreci en az sancıyla atlatabilmesi için gerektiğinde bir uzmandan destek alması önerilir.
Unutulmamalıdır ki;
**Boşanma bir tür ebeveyn, çocuk kusuru değil, ebeveyn tercihidir.
Ebeveynler /çocuklar boşanma yanlış bir karar olduğu için destek almazlar. Verilen kararı en sorunsuz şekilde yürütebilmek için destek alırlar.
ERGENDE KAYIP ve YAS SÜRECİ
Ergenlik yetişkinlik ve çocukluk arasında bir tür geçiş dönemidir. Bu dönem kendi içerisinde sancılı ve kaotik olabilir. Her ergenin süreci yaşayışı farklıdır. Bu sebeple kayıp karşısında verilen tepki bazı ergenlerde çocuksu yasa daha yakınken bazılarında yetişkin yasına daha yakındır.
Genelde sık karşılaşılan durum ergenin kayba yönelik tepkisini ve duygularını saklaması şeklindedir. Bu şekilde tepki veren ergen, beklenen yas sürecini de bastırır. Sebebi hassasiyetlerini ve acısını saklayan ergenin kendini böyle korumaya alması, daha güvende hissetmesidir.
Ergenlikle birleşen kayıp sürecinde zorlu sürecin daha da zorlaşıyor olması beklenen bir etkidir.
Çocukluk yaşantısının sonlanması ile ergen hayata dair bir çok gerçeklik ile yüzleşir ve sorumluluklarında artış yaşar. Aile ve çevre tarafından çoğu zaman yetikin gibi davranması beklenir. Ergen kaybın zorluğu ve dönemsel zorluklarının birleştiği yerde daha çok ruhsal bunalıma girebilir. Bu tabloda ergenin zihninde dini sorgulamalar, yaşamın anlamı gibi pek çok fiziksel olarak açıklanamayan varoluşsal soru oluşabilir.
Kesinlikle yargılama yapılmadan, duygularını ifade etmesine alan tanınmalıdır. Hatta mümküne zihninde oluşan sorular üzerine konuşulmalı, yeterli gelinmediği hissedildiğinde bir uzmana başvurulmalıdır.
Ergende duygu ve davranış değişiklikleri olabilir. En sık karşılaşılanlar; içe çekilme, kayıpla yüzleşmeden kaçış, çok fazla uyuma, hiç uyumama, alkol, sigara, madde gibi bağımlılıklara yönelme, intihar düşüncesi şeklinde sıralanabilir. Bu değişiklikler görülüyor ya da şüpheleniliyorsa, vakit kaybetmeden bir uzmandan destek almakta yarar vardır.
Uzman Klinik Psikolog
Canan AKAR