Yapılan araştırmalara göre Antik dönemden Modern zamanlara çocukların ebeveynlerinden gelen tehlike ve stres altında olduğu sonucuna varılmıştır: “Çocukluğun tarihi, gece vakti daha yeni uyandığımız bir kötü rüya gibi. Tarihte ne kadar geriye doğru gidersek çocuk bakımı o kadar geri düzeyde oluyor. Antik dönemden modern zamanlara gidildikçe çocukların öldürülmesi, terk edilmesi, dövülmesi, dehşete düşürülmesi ve cinsel olarak taciz edilmesi o kadar artıyor.”
Ebeveyn – Çocuk İlişkilerinin farklı biçimlerini Amerikalı Psikolog De Mause altı tarihsel şekilde açıklıyor.
- Bebek öldürme ve cinsel taciz ( Antik dönemden 4. yüzyıla kadar ): Çocuklara yönelik cinsel tacizin en çok yaygın olduğu dönemde ebeveynler bebeklerini öldürerek bakım yükümlülüğünden kendilerini kurtarıyorlardı.
- Çocuk terk etme (4. yy’dan 13. yy’a kadar): Antik döneme göre çocukların da bir ruhu olduğu konusunda varsayımlar oluşunca çocuk öldürme sayıları büyük bir oranda düştü. Bu dönemde çocuklar ebeveynler tarafından sütanneye ya da yatılı okullara veriliyor, sosyal sınıf bakımından daha yüksek zümre ailelerinin kölesi ya da iç oğlanı olmaya terk edilir oldu. Çocuklar, bu dönemde ebeveynler tarafından evde duygusal bir boşluğa terk ediliyordu.
- Duygusal tezatlık (14-17. yüzyıllar): İnsanlık tarihi, yüzyıllar geçtikçe olumlu yönde gelişmeye başladı. Ebeveynler, çocuklara yönelik duygusal yakınlık ve bakım konusunda özen göstermeye başladı. Ebeveyn – Çocuk İlişkisinde duygusal yakınlık özen gösterilse de çocuklar hâlâ ebeveynlerinin projeksiyonları için uygun bir zemin işlevi görüyordu. Bu dönemde ebeveynler çocukların duygusal, fiziksel, ruhsal ve ahlaki şekillendirilmesi gerektiği düşüncesini geliştirdi. Çocukların duygusal, fiziksel, ruhsal ve ahlaki alanlarda şekillendirilmesi için evde ebeveynlerin okullarda ise eğitimcilerin görevi olarak görülmeye başlandı.
- Zorla müdahale (18. yy): 18. yy döneminde insanlar, çocukları ( cinselliğin, iradesini ve öfkesini ) çocuklara tehdit, ceza ve suçluluk duygularını dayatarak zorla müdahale etmeye çalıştı. Örneğin çocuğun mastürbasyonla ilgili kontrol edebilmek için ruhunu kavramak üzere çocuğun ruhuna erişmeye çalıştı. Çocuklar artık bu durumu tehdit olarak algılamıyordu, bu sebeple de empati kurmak mümkün olabildi. Pediatrinin gelişimi ve ebeveyn bakımının artması ile bebek ölümlerinin hızı düştü.
- Toplumsallaşma (19. yy-20 yy ortaları): Ebeveynlerin çocuklarına korkularını, ihtiyaçlarını ve fikirlerin aşılama ihtimaller azalmış ve onları doğru yola sevk edecek, onları dünyaya uyum sağlayacak ve sosyal olacak şekilde eğitecek uygulamalar ortaya çıkmıştır. Babalar, çocuk yetiştirme ve onlarla ilgilenme konusunda geçici hevesin ötesinde rol almaya, bazen evde çocukları ilgilendiren konularda anneler desteklemeye başladı. Bu nedenle psikoloji ve sosyolojinin gelişmesine de tanıklık etti.
- Yardım etme (20. yy ortasından günümüze): 20. yy ortasından günümüze kadar olan bu dönemin varsayımı, çocuğun kendisi için en iyi olanı ve çocuğun bileceği alanlarda yardım etme varsayımı üzerine dayandı. Antik dönemden kalma yetiştirme biçimleri tarih olduğu için, bu dönemde ebeveynler çocuğu terbiye etmek yerine çocuğun doğal gelişimi için çocuğu desteklemek üzerine yetiştirme biçimi geliştirildi. Bu yetiştirme biçiminde ebeveynlerin çocuklara büyük oranda enerji, zaman ve tartışmaya istekli olmayı dayatmak durumundadır. Çünkü çocuğun ihtiyaçlarını anlamak ve tatmin etmek için sürekli empati kurmak zorundalar. Ebeveynler, çocuğun günlük hedeflerini gerçekleştirmesi için ona yardım etmekteler.
Amerikalı Psikolog De Mause, Çocukların depresyona girmeden, sürekli başkalarını öykünmeden ya da sadece bir gruba göre davranmadan kendilerine ait güçlü bir irade sahibi olarak ve otorite konumu tarafından aşağılanmadan dostça görmeleri ve çocukların kendi ayakları üzerinde durmasına yönelik gelişmelerini sağlayan “Yardım Etme” tarzını en uygun bir yöntem olarak görmektedir.
Psikolog Enes Furkan AY