7. YÜKSEK DÜŞÜNME SİSTEMİ
Zihinsel becerilerin en karmaşık olanıdır. İç içe geçmiş birçok becerinin uyumlu bir kombinasyon içinde çalışmasını gerektirir. Kısaca şöyle tanımlanabilir: Çözümü ilk bakışta belli olmayan bir problemi adımlara bölerek, sonuçlandırmak için gerekli olan becerilerin her birini tek tek ya da gruplar halinde kullanarak çözüme kavuşturma becerisi. Bir okul ortamı içinde kullanılması beklenen beş ayrı yüksek düşünme sistemi vardır. Bu sistemler şunlardır:
1) Kavramlarla Düşünmek: Kavram oluşturmak ve bunlarla düşünmeyi öğrenmek, öğrenmeyi ve hatırlamayı kolaylaştırır. Örneğin; kırmızı meyveler, çekirdekli meyveler, kabuklu meyveler gibi.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğunuzla kavramları eğlenceli oyunlara dönüştürüp oynayarak daha kolay kavramasını sağlayabilirsiniz. Örneğin; “Denizin altında yaşayan şeyler sayalım mı? Bakalım kim daha çok bulacak?” ya da “Bana evimizde bulunan ve üzerinde sayılar olan eşyalar gösterebilir misin?” gibi.
2) Problem Çözme Amaçlı Düşünmek: Problem çözme, bir problemin ya da konunun çözümünde bir sonuca ulaşabilmek için adım adım düşünmeyi, atılan her adımı değerlendirmeyi, sonuca ulaşma hızının ayarlanmasını ve varılan sonuçların kontrol edilmesini gerektiren karmaşık bir süreçtir.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğunuzun karşılaştığı karmaşık görünen bir durumun, planlandığında kolayca çözülebilecek bir problem olduğunu fark etmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin “odasını toplama” işini bir problem durumu olarak ele alıp, adım adım planlayarak tamamlaması konusunda yol gösterebilirsiniz.
-
Ondan matematik problemleri kurmasını isteyebilirsiniz. Örneğin; “Bana öyle bir problem kur ki, önce bölme, sonra çıkarma işlemiyle çözebileyim” gibi. Problem kurmayı öğrenen çocuk problemin mantığını kavramış demektir.
3) Eleştirel Düşünmek: Eleştirel düşünme becerisi, kişinin bir durumu ya da düşünceyi kendi bakış açısından göre değerlendirebilmesi, olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koyabilmesini içerir.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğunuzun ilgi alanına giren konular hakkında basmakalıp (örneğin “iyi-kötü”, “güzel-çirkin” şeklinde) yorumlar dışında, kendine ait değerlendirmeler yapması için onu yüreklendirebilir, ona örnekler sunabilirsiniz. Seyrettiğiniz bazı filmleri, okuduğunuz bazı kitapları onunla birlikte eleştirebilir, kendi bakış açısını oluşturmasını sağlayabilirsiniz.
4) Kurallarla Düşünmek: Kurallar, belli bir işin nasıl yapılması gerektiğini tanımlar. Herhangi bir konuyla ilgili kuralları bilen kişi, o konu karşısına çıktığında bir hareket planı oluşturabilir, ne yapması gerektiğine karar vermede daha rahat ve hızlı davranabilir. Kurallara uymayan durumları da hemen fark eder. Bu da onun çözüm üretmesini kolaylaştırır.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğunuzdan, örneğin ailenin birlikte yaşamasını kolaylaştıracak kurallar oluşturmasını isteyebilir, daha sonra bu kuralların takibi görevini ona verebilirsiniz.
-
Herhangi bir oyunun kurallarını ve nasıl oynandığını açıklaması da ona yardımcı olacaktır.
5) Yaratıcı Düşünmek: Yaratıcılık zihnin özgürleşmesidir. Kişinin yaratıcılığını kullanması, onun bir konuya değişik açılardan bakabilmesini, kendi tarzını yaratabilmesini, kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşmasını sağlar.
Ailelere Öneriler:
-
“Beyin fırtınası” teşvik edilmelidir. Çocuğun bir konuya bulabildiği kadar yaklaşım oluşturması, bir sorunun çözümü için aklına gelen bütün çözüm önerilerini dile getirmesi ve en uygun çözümü seçmesini teşvik edebilirsiniz.
-
İstediği kadar “uçarak”, hayallerine sınır koymadan, bazı nesneler, mekânlar, ortamlar yaratması istenebilir, örneğin “Basketbolda çok işe yarayacak bir alet düşün. Çiz ve anlat!” gibi.
Kaynak : Şimşek, R. “Dikkat Eksikliği Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar”, 2014, İstanbul