2. HAFIZA (BELLEK) SİSTEMİ
Hafıza, en fazla okul hayatımızda kullandığımız bir beceridir. Bilgilerin depolanması hafızanın işidir. Özellikle lise ve üniversiteye geçiş için sınavların olduğu ve çok fazla ders konusunun olduğu eğitim sistemimizde bilgilerin iyi bir şekilde hafızada depolanması çok önemlidir. Deliksiz, hasarsız bir depo okuldaki öğrencilik hayatımızı kolaylaştırabilir. Hafıza üç bölüm halinde ele alınır:
1. Kısa Süreli Hafıza: Bilginin sadece birkaç saniye boyunca kaldığı bir “ilk durak” gibidir. Bilgi öncelikle bu ilk duraktan geçtiği için, öğrenmek için şart olan bir alandır.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğunuza sıralı bir yönerge verebilirsiniz. Sonra ondan bu yönergeyi sözlü tekrar etmesini, sonra da uygulamasını isteyebilirsiniz. “Yatağının yanındaki dolabın alttan üçüncü çekmecesinden siyah çorabını getir” gibi. Bu yönergeleri anlama durumuna göre basitten karmaşığa, oyunlaştırarak ya da gelişmesine yönelik olduğunu paylaşarak aktarabilirsiniz.
-
Bir kişinin giyim şeklini ona sözel olarak tasvir edebilir; sözlü olarak tekrarlamasını ya da gözünde canlandırarak resmini yapmasını isteyebilirsiniz.
2. İşleyen (Aktif) Hafıza: Aynı anda birkaç şeyi aklımızda tutmaya yarar. Örneğin, zihinden problem çözerken, ilk işlemi yaptıktan sonra sonucu işleyen hafızada tutar, bir başka işlem yapar sonuca ulaşır ve sonra iki sonucu bir araya getirerek yeni bir işlem yapabiliriz. Bilgi, işleyen hafızada birkaç saniyeden birkaç saate kadar kalabilir.
Ailelere Öneriler:
-
Çocuğun bol bol okuma-anlatma, zihinden işlem çözme, bir sunum hazırlama gibi alıştırmalar yapması yararlı olacaktır.
-
Aynı anda iki işi yapmasını isteyebilirsiniz. Öğrendiklerini anlatırken elma soymak buna güzel bir örnektir.
3. Uzun Süreli Hafıza: Kalıcı bilgiler uzun süreli hafızada depolanır. Öğrenilmiş bilgiler bu depo içinde aranır. Bu nedenle bu deponun sistematik ve düzenli olması çok önemlidir.
Ailelere Öneriler:
-
Öğrenilen konuyla ilgili olarak öğrencinin kendine özgü çağrışımlar yaratması öğrenmenin kalıcı olmasını kolaylaştırabilir. Örneğin, 1938 yılını hatırlamak için “19 benim yaşım, amcam 38 yaşında, yani benim yaşımın tam iki katı, amcamla kol kola olduğumu düşünmem” gibi bir çağrışım öğrencinin hatırlamasını kolaylaştırabilir. Bu çağrışımların öğrencinin kendisi tarafından oluşturulması gerekir.
-
Ondan yardım istediğinizi belirtip, bir telefon numarasını aklında tutmasını bir saat sonra o numarayı ondan alacağınızı söyleyebilir ve bir saat sonra sorabilirsiniz.
Kaynak : Şimşek, R. “Dikkat Eksikliği Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar”, 2014, İstanbul